19 Ekim 2009 Pazartesi

BUGÜNLERDE...

    Hayatımı bir süreliğine askıya aldım. Yapılması gereken zorunlu işler haricinde, keyiflerimi ve planlarımı bir süreliğine erteledim. Çünkü babam iki haftadır hastanede yatıyor ve sağlık olmayınca hiçbir şeyin tadı olmuyor. İkisi bacakta, biri boyunda olmak üzere üç adet damarın değişmesi için ameliyat günü bekliyoruz. Ama ameliyat için bir türlü gün verilemiyor çünkü oynayan tansiyon ve şeker değerleri ile görevlerini yerine getiremeyen böbreklerin düzelmesi, düzene girmesi lazım. Kendisinin hastanede sıkılması bir yana, insanın babasını veya annesini güçsüz durumda görmesi hiç hoş bir durum olmuyor.
    Babam şimdi bize "Yediğinize, içtiğinize dikkat edin; spor yapın; mideniz bulansa bile bol bol su için" diye öğüt veriyor. "Söylerlerdi inanmazdım" diyor. Maalesef kendisi bu konulara hiç ama hiç dikkat etmedi. Hala fırsatını bulduğunda sigara içiyor. Sinirleniyorum...
    Gençliğimizin ve sağlığımızın kıymetini bilmemiz lazım. Bu kıymet bilme durumu sadece "Aman yaşlanmadan şunu da yapayım, bunu da göreyim" şeklinde bir düşünce olmamalı. Sağlıklı yaşlanmak çok önemli. 60'lı,70'li hatta 80'li yaşlarda da yürüyüş yapabilmek, koşmak, yüzmek çok keyifli olsa gerek. Ve tabii ki birşeylerle uğraşmak, belli amaçlarının olması da sağlıklı bir yaşlı olmanın koşullarından biri. Geçenlerde okuduğum bir araştırmanın sonucuna göre kadınların erkeklerden daha fazla yaşamasının sebebi, kadınların yapacak işlerinin hiç bitmemesiymiş. Emekli olduktan sonra kendini bırakan erkeğe karşılık, kadınların torunlarına bakması ve ev işleriyle, hobileriyle vb. ile ilgilenmesi onların hayattan kopmamalarını sağlamaktaymış. Bence buna bir de erkeklerin içki ve sigara alışkanlığının kadınlara göre daha fazla olmasını, yiyecek ve içecek konusunda pek dikkatli olmamalarını da eklemek lazım.
    İşte babam da tam bu konumda. Keşke daha dikkatli olsaydın babacığım!...
  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan?