13 Haziran 2012 Çarşamba

KOKOLOJİ

    Kokoloji'yi biliyor musunuz? Kokoloji, Japon psikoloji profesörü Isamu Saito ve Tadahiko Nagao tarafından geliştirilen, temel psikolojik gerçeklere dayanarak hazırlanmış bir tür kendini keşfetme oyunu. Bu iki isim tarafından hazırlanmış sorulara, dürüstçe aklınıza gelen ilk cevabı veriyorsunuz. Ve şaşırtıcı bir biçimde, vermiş olduğunuz cevapların tam da sizi anlattığına tanık oluyorsunuz. Ben oldum... 'O' Kitaplar'dan çıkmış Kokoloji kitabının tüm testlerini uyguladım. İnanılmaz sonuçlarla karşılaştım. Beni çok etkileyen bir tanesini paylaşmak istiyorum. Siz de cevaplayın bakalım ne olacak? Benim verdiğim cevaplardan bir tanesi beni çok etkilemişti. En sonunda o cevabımı paylaşacağım. Şimdi... Kitapta yazdığı gibi aklınıza ilk geleni söyleyin, kendinize karşı dürüst olun. Açık fikirli olun. Hadi bakalım!



   
 "Doğanın bizi kendisine çeken bir gücü vardır. Hepimiz doğanın çocuklarıyız, onun kollarına doğduk ve bizlere cömertçe sundukları ile yaşıyoruz. Teknolojide ne harikalar yaratılırsa yaratılsın ancak doğaya döndüğümzde gerçekten yaşamla dolarız. Tıp bilimi istediği kadar ilerlesin, en iyi ilaç doğanın kendi iyileştirme gücü olarak kalacaktır.
    Şimdiki yolculuğumuz o yeşil dünyaya geri dönmek olacak. Hangi dekor kendi doğal halinizi keşfetmek için daha uygundur?
    1- Çok nadir bir taşı bulmak için bir dağa tırmanmak üzere yola çıkıyorsunuz. Dağın eteklerinde durduğunuzda dağ hakkında neler düşünüyorsunuz?
    2- Zorlu bir arayıştan sonra taşı hala bulamadınız ve şimdi de güneş battı. Ne yapacaksınız?
    3- Sonunda aradığınız taşı buldunuz. Ne tür bir taş? Boyunu, ağırlığını ve değerini tanımlayın.
    4- Artık dağdan inme ve evinize dönme zamanı. Dağla vedalaşmak için ona ne söylersiniz ve dağın cevabı ne olur?"

    Cevapladınız mı? Şimdi cevaplarınız ne tür anlamlar taşıyormuş kontrol edelim bakalım.


    "Önünüzde yükselen dağ, babanızı ya da hayatınızdaki bir baba figürünü temsil eder. Psikoloji terminolojisinde "bilge yaşlı adam" örneğinin tezahürüdür. Aramakta olduğunuz taş, yetişkin bağımsızlığınızı kazanmak için yaptığınız yolculukta kendinizde keşfetmeniz gereken yetenek ve güçleri sembolize eder.
    1- Dağ hakkındaki düşünceniz babanızın gözünüzde nasıl biri olduğunu gösterir. Zor ve bağışlamaz mıydı? Yumuşak başlı ve kolayca fethedilebilir miydi? Yoksa vardığınızda sizi karşılayacak ve arayışınızda sizi cesaretlendirecek olağanüstü bir zirve mi hayal ettiniz?
    2- Aramakta olduğunuz taş, henüz ortaya çıkmamış bir yeteneğinizi ya da gücünüzü temsil eder. Bu soruya verdiğiniz cevap, bu ortaya çıkmamış potansiyelin farkına varıp varamayacağınızı gösterir.
    Her ne pahasına olursa olsun taşı aramaya devam edeceklerini söyleyenler aynı kararlılık ve inatçılığı, çabaları meyve vermediği zamanlarda da sürdürürler. 
    O günlük araştırmaya son vereceklerini ama tekrar geleceklerini söyleyenler, hızlarını ayarlayıp çabalarını uzun bir zaman dilimine yayanlardır. Bu grupta geç açılacak birçok kişi vardır.
    Taşı aramaktan tamamen vazgeçenler, hiçbir zaman potansiyellerini sonuna kadar kullanamayacak olanlardır.
    3- Taşı tanımlayan sözcükleriniz kendi değeriniz hakkında hissettiklerinizdir. Ne büyüklükte ve ne ağırlıktaydı ve değerinin ne kadar olduğunu düşünüyorsunuz?
    "Vallahi 20 dolar civarında bir şeydi!" bu pek de yeterli bir tahmin değil, değil mi?
    "Milyonlarca dolar değerinde, kocaman bir pırlantaymış meğerse!" Bir dakika! Kendimizi bu kadar da övmeye gerek yok.
    4- Dağ ile vedalaşırken söyledikleriniz babanıza daima söylemek istediğiniz ama söyleyemediğiniz şeylerdir. Dağın verdiği cevap ise babanızın size karşı olan duygularıdır.
    Siz: "Her şey için teşekkürler"
    Dağ: "Kendine iyi bak"
    Böyle bir konuşma mıydı?

    Yoksa daha çok böyle miydi?
    Siz: "Görünüşe bakılırsa nihayet seninle işim bitti." 
    Dağ: "Aynen öyle!"
    Belki de babanızın ve sizin oturup konuşma zamanınız gelmiştir."

    Eveeet! Nasıldı? Cevaplarınızın yansıttıklarından tatmin oldunuz mu? Ben özellikle bu testten çok etkilenmiştim. 2 yıl önce bu testi yaptığımda babamı kaybedeli birkaç ay olmuştu. İlk 3 soruya gayet olumlu cevaplar vermiştim. İşte "büyük,koruyucu bir dağ", "sade görünen ama çok değerli bir taş" falan gibi. Beni etkileyen son sorunun cevabı olmuştu. Benim dağ ile yani babamla konuşmam aynen şu şekildeydi:
    Ben: "Bana bugüne kadar verdiğin her şey için çok teşekkür ederim."
    Dağ (Babam): "Bir şey değil. Yapmalıydım."
    Ben: "Seni bir daha görebilecek miyim?"
    Dağ (Babam): "Belki!"
Tam da o günlerde içimden devamlı konuşup "keşke babamı bir kez daha görebilseydim, teşekkür edebilseydim" diyordum kendi kendime. Ve devamlı aslında nerede olduğunu, bir daha karşılaşma ihtimalinin olup olmadığını düşünüyordum:( 
    Neyse... Derin mevzular bunlar...
    Bugün aklıma geldi, paylaşmak istedim. Bu kitaptaki testleri uygularsanız çok eğlenecek ve şaşıracaksınız. Kitabın arka kapağında Kokoloji için "Pek çok ülkeden sonra Türkiye'de de ailelerin, ev partilerinin, yalnızlıkların, potansiyel ilişkilerin, seyahatlerin, en eğlenceli, en faydalı oyunu olmaya aday" denmiş ve toplulukla oynanmasını tavsiye edilmiş. ("İnsanların tepkilerini inceleyin" diyor:))
     




4 yorum:

  1. Cok duygulandim okurken....canim ya...

    Cok ilginc bir oyunmus, cok severim bu tür psikolojik seyleri. Vaktimin daha bol ve rahat oldugum bir animda denicem, önce esimde..bakalim ne cikacak merak ediyorum:)

    YanıtlaSil
  2. yapmıştım çok değişik bişi sahiden.

    bak bi de, çinlilerin I Ching falı en iyileriiii.
    :)

    YanıtlaSil

Yorumu olan?